Konya Sohbet Sohbet konya Tıkla

Konya Sohbet Sohbet konya Tıkla
Konya Sohbet Sohbet konya Tıkla

26 Ekim 2009 Pazartesi

Nasrettin hoca fikra

Nasredin Hoca Fıkraları Nasreddin Hoca'dan birkaç fıkra: Nasredin Hoca Fıkraları

CENNETLE CEHENNEM

Nasreddin Hoca�ya sormuşlar:
� İnsanlar ne zamana kadar doğup yaşayıp ölecekler?
� Cennetle cehennem doluncaya kadar! demiş

ADAM OLMAK
Bir gün Hoca'nın bulunduğu bir sohbette sormuşlar:"Hocam, adam olmanın yolu nedir?"
Hoca düşünceli düşünceli, başını bir o yana bir bu yana sallayarak "Söyleyen olursa dinlemeli, dinleyen olursa söylemeli" demiş

BAL İLE SİRKE
Bir gün Nasrettin Hoca'ya
- Hocam bal ile sirke uyuşmaz derler, derler.
- Nasıl uyumasın der? der ve gider yarım okka bal yer yarım okkada sirke içer. Yüzünün yemyeşil olduğunu görenler sorar.
- Bal ile sirke birbiri ile anlaşamadı değil mi?
Hoca hiç mertliği elden bırakmaz.
- Yoo, onlar anlaştılar anlaşmasına da şimdi beni aradan çıkarmaya çalışıyorlar.

ALLAH'IN RAHMETİ
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece Allah'ın rahmetine basmamak için çabalıyorum.

ALLAH BİLİYOR
Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış.Ev sahibinin gözü yerinden oynamış :
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini yakar, demiş.
Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve :
-Kimin içinin yandığını Allah biliyor, demiş.

DEVENİN BAŞI

Hoca, karısının evde eğirdiği iplikleri pazara götürüp satarmış. İplikçiler yok pahasına alırlarmış hep.

So­nunda Hoca dayanamamış:

� Size bir oyun edeyim de görün! demiş kendi kendine.

Bir gün bulduğu bir deve başını evine götürmüş, ip­likleri bunun üzerine sarmış. Kocaman yumağı gören iplikçi kuşkulanmış:

� Bunun içinde başka bir şey olmasın?

� Yok devenin başı! demiş Hoca.

İplikçi inanmış, akçeleri verip yumağı satın almış. İçinden deve başı çıktığını görünce, ertesi gün Hoca�ya:

� Hile yapıp yalan söylemeye utanmaz mısın? demiş.

Hoca diklenmiş:

� Sorduğun zaman �devenin başı� demedim mi?

Nasreddin Hoca NASREDDİN HOCA HAKKINDA NE DEDİLER? Nasreddin Hoca

�Nasreddin Hoca, adı, zekası ve fıkralarıyla dünyaca tanınmış bir halk filozofudur. Hoca�nın hayat, tabiat ve cemiyet içindeki insanı, keskin görüşler ve zeki söyleyişlerle karikatürize eden nükteleri yalnız bir milleti değil, bütün insanlığı tatmin edecek değerde olduğundan bu Türk zekası, başka milletler arasında da tanınmış ve sevilmiştir.� (Nihat Sami Banarlı-Resimli Türk Edebiyatı Tarihi C. 1)

�Hocamız, bir fıkra anlatıcısı değildir. O, yaşardığı olaylara gülerek yaklaşan, olayları nükte adını verdiğimiz bir gülücük düğümünü atan kimsedir. Bunun sonucu olarak da o, oturduğu yerden fıkra uyduran veya kendi dönemine kadar gelen fıkraları anlatıp insanları güldüren bir insan değildir. Onun yaptığı, olaylara bize göre farklı bir açıdan bakması, bizlere gülücük dağıtacak, bazen de ders verecek cümlelerle seslenmesidir.� (Saim Sakaoğlu, Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler)

�Nasreddin Hoca�nın fıkraları, insanları kahkahalara boğan ve sırf güldürmek maksadıyla söylenmiş sözler değildir. Aksine dinleyen ve gülen kişileri bir süre sonra düşündürmeye sevkeden birer hikmet pırıltısıdır.�(Selami Şimşek, Nasreddin Hoca ve Tasasavvuf)

�Dünya durdukça duracak o. Hoca�yı bu ölmezliğe eriştiren güler yüzü, tatlı dilidir. �Eflatun Cem Güney, Nasreddin Hoca Fıkraları)

�Millî ve dinî kültürümüzü tam bilmeyen ehliyetsiz araştırmacıların kaleminde sanki bir �komedyen�miş gibi gösterilen Hoca, esasen büyük bir mürşid, büyük bir ahlâkçı idi�.� Mustafa Tatçı, Türk Edebiyatı Dergisi, Nasreddin Hoca Özel sayısı)

�Ünü asırlardır sınırlarımızı aşmış, bütün dünyada tanınır ve sevilir hale gelmiş Nasreddin Hocamız adı üstünde Hoca�dır, bir gönül ehlidir, bir bilgi, hikmet ve nükte dehasıdır, Türk-İslâm medeniyetinin �gülen yüzü�dür. Güldürürken düşündüren bir halk bilgesidir.�(Mustafa Özçelik, Nasreddin Hoca)

�Hoca, çok yönlü bir halk filozofudur. O aynı zamanda İslam eğitim felsefesi ve Türk karakterinin birçok inceliklerini yansıtmaktadır.�Abdullah Özbek, Bir Eğitimci Olarak Nasreddin Hoca)

�Hoca, her şeyden önce bir Müslüman_Türk düşünürüdür. Fıkraları da komiklik, gülmece, güldürmece, eğlence basitliğine indirgenemeyecek ölçüde yavanlıktan uzak, derinlikli, hikmetli, eğitici ve irşad edicidir.� (Osman Arslan, Çınar Dergisi Nasreddin Hoca Özel Sayısı

�Nasreddin Hoca, uyarıcı reflekstir, uyarıcı ve düşündürücü refleks. Hayatın doğal gerçeğidir. Hayatın olabildiğince acımasız olan yanını esnetiyor, sevecenleştiriyor, çekici kılıyor.� (A. Haydar Haksal, Yedi İklim N. Hoca Özel sayısı)

�Hoşgörülü, hazır cevap, dindar, güldürürken düşündüren, kıvrak bir zeka ve espri kabiliyetine sahip olan Nasreddin Hoca,. 700 yıldır herkesin sevgisini kazanmış bir halk adamıdır. Kültür tarihimizin fıkra kişileri arasında Nasreddin Hoca kadar bütün dünyada ün yapmış bir başka kişiliğe sahip değiliz.� (Selçuk Çıkla, Yedi İklim Dergisi N. Hoca Özel Sayısı)

�Mert, güleryüzlü, gerçekçi, sabırlı, hafife alıcı yanlarıyla Hocamız, yüksek mizahını temsil etmekte olduğu Türk halkının kendisidir. O halkın ideal adamı yani �Al�eren� dediğimiz olgun insandır.� (Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı Dergisi, N. Hoca Özel Sayısı)

�Fıkralarında ârif, nüktedan Türk halk adamının iyimser dünya, çeşitli hayat olayları karşısındaki davranışını özlü, kısa yorum ve cevaplarla yansıtan Nasreddin Hoca, kalender, rind bir halk filozofudur. Gündelik kaygılara, sıkıntılı durumlarla tatlı bir çözüm yolu bularak, hayatı sert yergilerden uzak bir hoşgörü açısından değerlendirir.�(Behçet Necatigil, Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü)

�Nasreddin Hoca fıkralarında alay yoktur, hiciv yoktur. Basit, mütevazı, halkın günlük normal işleri, yaptıkları, sevinçleri, üzüntüleri, tuhaflıkları, anlaşmazlıkları, kavgaları Nasreddin Hoca hikâyelerini oluşturur.�(Nejat Muallimoğlu, Nasreddin Hoca)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder